Suçluluk Duygusu – “Neden suçluluk hissederiz?”
Suçluluk duygusu bütün güzel duyguları yok edip mutlu olabileceğiniz anları ortadan kaldırabilecek kadar güçlü bir duygudur. Sık sık kendinizi suçlayarak, kendinize iyilik yapmaktan kaçınarak bu acı verici duyguyla birlikte yaşamaya alışırsınız. Peki herkes suçluluk hisseder mi ya da kimler hisseder?
Bu sorunun cevabına çoğunlukla herkes hisseder diyebiliriz.
Çünkü suçluluk duygusu çocukluğumuzdan bu yana içimizdedir. Sürekli bir iyi çocuk olma hali ebeveynlerin isteklerini yerine getirme arzusu ve bunları yerini getirememiş olmak. Küçük yaşlarda anne ve babamızın isteklerine cevap vermemiş olmak çocukların zihninde çok büyük bir olaydır. İsteklerini yerine getiremiyorum ve onlara karşı olumsuz duygu yaşıyorum ben kötü biriyim derler. Anne ve baba kavramları çocuk icin olumsuz duygularının yaşanması yasaklanmış kişilerdir. Anne babaya karşı kötü bir duygu hissetmek çok yanlış bir şey gibidir. Sanki hissettiği her şey gerçeğe dönüşecek ve annesine, babasına karşı kısa bir sürede kızgınlık duysa bunun onları öldüreceğini düşünür ve böylelikle küçük yaşlarda itibaren onlara kızmamaya, öfkelenmemeye kendini alıştırır. En önemlisi de bunları hissettiği için suçluluk duyar. suçluluk duyduğu için de ona bunu hissettirenlere karşı yeniden öfke duyar, yeniden suçluluk duyar. Bu bir döngüdür ve çok zorlayıcıdır.
Bu döngü biter mi? Oyunu bozmak yetişkinlikte bizim elimizdedir. Sorumluluk tamamen bizdedir. Bize karşı halen yetişkinlikte uygulanan suçlama, sitem, mağduriyet oyunlarına izin veren yine biziz. Size sitem edilerek, mağdur edilerek, suçluluk hissettirerek bir şeyler yapmanızı isteyen kişilere ne kadar izin veriyorsunuz?
Cem Mumcu’ nun programında duygularını paylaşan birinin aldığı bir cevabı sizinle paylaşmak istedim;
“Sevdiğim bir insan beni çok incitmişti. Duygularımı söyledim oda bana o zaman sana hiçbir şey söylemeyelim dedi ve gitti. Burada söylediğine değer verilmediği gibi duyguna da değer verilmemiş. Bu ilişki böyle sürerse bir daha ona hiçbir şey ifade etmezsiniz. Bunu yetişkinken yaşıyorsunuz bir de Küçük bir çocuğun yaşadığını düşünün annesine duygusunu ifade ettiğinde her noktada anne küsüyor ve suçluluk hissettiriyor çocuk derdini anlatıyor anne küsüyor. Bu çocuğu öfkelendirir.” Dedi Hoca o kadar doğru ki bunları çocukken yaşamış olmak ve halen yaşıyor olmak çok zor bir duygu.
Peki suçluluk psikolojisini azaltmak için ne yapmalıyız? Alıştığımız suçluluk duygusunun yerine başka duyguların gelebileceğine inanmak zor olabilir. Bazen geç de olsa kurduğumuz bazı iliskiler, bize farklı pencereler açabilir. Başka seyler yapmaya, yaptıkça da kendimizle ilgili daha güzel şeylere inanmaya başlayabiliriz. Çocuklukta gelişen bu düşüncelerimizin yerine, yetişkinlikte gerçekçi olanlara bırakmalıyız. Kendi üzerimize düşen sorumluluklarımızı alıp gerisini sorumlu olanlara bırakmak kendi açımızdan çok daha iyi olacaktır.
Klinik Psikolog
Büşra CEYLAN