Çocuklara Ölüm Kavramı Nasıl Anlatılabilir?
Yaslarımız parmak izlerimiz kadar kişiseldir. Her bireyin yas döneminde gösterdiği tepkiler birbirinden farklıdır. Aynı aile içinde herkesin yası yaşama şekli ayrı ayrı kendine özgüdür. Yetişkinler yas dönemini çeşitli evreleri yaşayarak, geride bırakabilir. Peki ya çocuklar? Ölüm kavramı çocuklar için rahatsız edici bir şeydir. Ancak tam olarak anlamlandıramazlar. Ölüm kavramı ise üzerinde konuşulması zor olan konulardan biridir. Bu noktada ebeveynlerine sorumluluk düşer ve çocuklarının sorularına cevap vermeleri gerekir. Peki çocuklara ölüm kavramı nasıl anlatılır? Öncelikle çocukların gelişim düzeylerine ve yaşlarına bağlı olarak ölüm kavramını algılayabilmelerinin farklılıklar gösterdiğini bilerek bu konuya yaklaşmamız gerekmektedir. Her çocuk biriciktir. Her çocuğun ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Bu sebeple ölüm kavramını anlatırken her çocuğun duygu durumunu, mizacını ve bu sürece nasıl tepki vereceğini gözden geçirmemiz gerekmektedir.
Ölüm hayatta karşılaşılan, kaçınılmaz durumlardan biridir. ‘’Ruhsal bir yara’’ olarak tabir eder yazarlar. Hepimiz için böyledir ve çocuklar için bir yakınını, bir hayvanını kaybetme veya bu durumu hiç yaşamadan yaşadığı ortamdaki kayıplar onlar için sandığımızdan çok daha yaralayıcı olabilir. Ebeveynlerin bu dönemde yaklaşımları çok önemlidir. Yetişkin çocuğa karşı, dinlemeye açık, yargılamayan, çocuğun ihtiyaçlarını dikkate alan ve duygusunu ifade etmesine izin veren, duyarlı, soğukkanlı bir yaklaşım sergilemelidir. Televizyonlar, internet oyunları, sosyal medya da sık sık ölüm kavramı geçmektedir. Çocuk hiç kayıp yaşamadan da bu konuya ilgi duymaya başlayabilir. Yetişkinlere sürekli sorular sorar. Ölüm hakkında konuşmak bu soruları yanıtlamak yetişkinler için de kolay değildir. Ancak çocuğunuzun sorularını yanıtlamazsanız eğer çocuk bu sorularının cevabı için yanlış bir yol seçebilir veya bir daha bu konuyla ilgili soru sormaması gerektiğine inanabilir.
Çocukların ölümle ilgili sorduğu sorular;
- Ölüm ne demek? Ölen kişi nereye gider? Ölünce ne yapılır?
Ölüm kavramı anlatılırken bazen yetişkinler çocuk daha fazla yaralanmasın ya da nasıl direk söyleyelim ki düşünceleri ile çocuğa ölüm kavramını kullanmak yerine daha soyut şeyler söylerler. Unutmayalım ki çocukların muhteşem bir hayal dünyası var ve zihinlerinde boşluk kalan yerleri kendileri doldurabilirler. Mesela bir çocuğa vefat etti, uzun bir yolculuğa çıktı, derin bir uykuya daldı, hayatını kaybetti, göçüp gitti gibi kelimeler kullanırsanız eğer çocuk bunu anlamayacaktır. Ölüm ve öldü kelimesini kullanmak daha somut bir ifade olduğu için çocuğa bu şekilde açıklama yapmamız yararlı olacaktır. Ölüm kavramını açıklarken, ‘’her şeyin bir başlangıcı ve bitişi vardır, her gün birileri doğar ve her gün birileri ölür. Birisi öldüğünde bedeni artık çalışmaz. Artık nefes almaz, kalp atmaz, ölen kişi yemek yemez, uyumaz. Genellikle filmlerde kötü insanlar ölür ama aslında iyi insanlarda ölür. İnsanlar çeşitli sebeplerden ölür. Kimisi yaşlandığı için, kimisi hastalandığı için, kimisi ise beklenmeyen durumlarda ölür’’ diye açıklıyor öneri kitap* Aileler bazen soyut kavramlar kullanıyor. (örneğin, o bir yolculukta, yaşlılığın öne sürülmesi ya da hastalık gibi durumlar) kaçınmak gereklidir. O bizi izliyor. O Hep bizimle , derin uykuda gibi cümleler kullanmamalıdır. Çünkü bu tür benzetmeler çocuğa bu durumu kabul ettirmek yerine yanlış düşüncelere sebep olabilir. Örneğin çocuk yaşlı insanların öldüğü düşüncesine sahip olduğunda, genç birinin ölümüne tanıklık edeceği zaman bu konuyla ilgili kafa karışıklığı ve çelişki yaşayabilir. Bir diğer örnek de çocuğun eğer ölümle ilgili düşüncesi hastalık ile bağdaştırılırsa, çocuk hasta olan herkesin öleceğini düşünerek bu durumla ilgili yoğun bir kaygı hissedebilir. Veya hep bizimle dediğiniz için sürekli izlendiğini düşünebilir. Takip edildiği inancına kapılabilir. - Ölüm haberi çocuktan gizlenmeli midir?
Yakınlarınızda biri vefat ettiği zaman çocuğa bunu haber vermemiz gerekmektedir. Başkasından duymaktansa sizden, güvendiği birilerinden bu haberi alması önemlidir. - Çocuğa bu haberi nerede söyleyebiliriz?
Çocuğa bu haberi verirken, çocuğun olduğu konum önemlidir. Mekanın çocuğun daha önce çok sık gitmediği, ve muhtemelen de çok sık gitmeyeceği bir yer olması yararlı olacaktır. Travmatik bir anı olacağı için oradan her geçişte tetiklenebilir. Mekan seçimi bu yüzden oldukça önemlidir. - Anne sen ölecek misin? Baba sen ölecek misin?
Ebeveynler bu soruya karşılık yine çocuğu incitmemek adına yalan söylemek zorunda kalabilirler. Çocuğa her konuda olduğu gibi bu konuda da yalan söylemiyoruz. Her canlının ölebileceğini ama insanların genellikle uzun yaşadığını ve çocuğunuza senin yanında olacağımı düşünüyorum diyerek basit ve net açıklamalar yapabilirsiniz. - Cenaze törenlerine çocuklar götürülmeli mi? Nasıl veda edebilir?
Çocuğun cenazeye götürülmesi başta bahsettiğimiz gibi sizin çocuğunuzun mizacına göre değişebilir. Çocuğa bir veda ritüeli yapılacağını ve gelmek isteyip istemediğini sorabilirsiniz. Kendisi veda etmek istiyorsa cenazeye katılabilir. Çocuğun bu dönemde ölen kişi hakkında duygularını ifade etmesi çok önemlidir. Yasını yaşaması çok önemli. Ölen kişiye dua edebilir, onunla yaşadıkları güzel anılarını anlatabilir, resim yapabilir, mektup yazabilir. Çocuk bu süreci yaşayabilirse kaygı durumu azalacaktır. Ölen kişiyi özlediğini söyleyebilirler. Siz de ona ‘’bir süredir onu görmüyorsun özlüyor olman çok normal bende çok özlüyorum. Gel istersen fotoğraflarına bakalım, videolarını izleyelim’’ diyebilirsiniz. Duygusunu paylaştığı için yas sürecini daha sağlıklı bir biçimde tamamlayacaktır. - Bu dönemde yetişkin olarak çocuğuma yardımcı olamıyorum?
Yetişkinler de yas döneminde oldukça yoğun duygular yaşıyor olabilir. Bu soruları cevaplamak sizler için zor olabilir. Her duygunun paylaşılması oldukça önemlidir. Yas dönemi sandığınızdan uzun sürebilir. Çocuğunuzu kendinizden uzaklaştırmaya çalışmayın. Bu dönemde kullandığımız cümlelere dikkat edelim. Her sorusuna belki cevap veremeyebilirsiniz. Böyle durumlarda “Ben de bilmiyorum” demeniz yalan söylemekten çok daha iyidir. Son olarak süreci yönetmekte zorlanıyorsunuz, danışmak istediğiniz sorular var, neyi nasıl ifade edeceğinize dair sorularınız varsa mutlaka bir uzmandan destek almanızı öneririm.
Uzm. Klinik. Psk. Büşra CEYLAN
Notlar
*Marge Eaton Heegaard, Çok Sevdiğim Bir Yakınımı Kaybettim