Bilişsel Davranışçı Terapi

Kişinin çeşitli durumlarda verdiği tepkilerin otomatik olmadığı, bu tepkilerin arkasında belli bir öğrenme sürecinin olduğu düşünülür. Bu öğrenme süreci, belli durumlara şartlanma, belli durumların kişi için ödül veya ceza oluşturması, modelleme gibi yollarla olur. Aynı durum, değişik kişilerde değişik tepkilere neden olur. Bu da, kişinin belli bir duruma otomatik olarak tepki vermediğini, söz konusu durumun onda belli duygu ve düşünceleri tetiklediğini, bazı inanışlarını harekete geçirdiğini gösterir. Örneğin, yolda bayılmış yatan birini gören bir kişi, önce kendisinin iyi bir insan olduğunu düşünür. İyi insanların da yardım etmesi gerektiğine inanır, üzülür ve o kişiye yardım etmeye çalışır. Aynı kişiyi gören bir başkası da, bilinmeyen şeylerin her zaman tehlikeli olduğuna inanır, bu kişiye yaklaşırsa başına kötü bir şey geleceğini düşünür, korkar ve hızla oradan uzaklaşır.

Duygusal zorluklar yaşayan kişilerin de, bazı yanlış inanışları ve şartlanmaları olduğu kabul edilir. Örneğin, kişi kendisinin son derece değersiz olduğuna inanır, değersiz kişiler hiç birşey haketmezler ve başkaları tarafından sevilmezler. Bu nedenle de, değersiz kişinin arkadaş bulma şansı çok zayıftır.

Bilişsel Davranışçı Terapi, kişinin bu yanlış inanışlarını farketmesini, bazı durumlarda da bunların nasıl oluştuğunu keşfetmesini amaçlar. Daha sonraki aşamada ise kişinin yanlış inanışlarını değiştirebilmesi ve kendisini rahatsız eden davranış kalıplarından kurtulabilmesi için kendisiyle bazı çalışmalar yapılır ve bazı somut ödevler verilir. Kişiden öğrendiği şeylerin yerine başka davranış kalıpları koyması istenir. Bilişsel Davranışçı Terapinin sonunda, kişinin kendisiyle ilgili gerçekçi inanışlar geliştirebilmesi ve kendini mutsuz eden inanış ve davranış kalıplarını tümüyle bırakabilmesi beklenir

Call Now ButtonHEMEN ARA!