İlişkiyi Sürdürmenin Yolları
Bir ilişki korkuyla değil sevgiyle büyüyüp gelişebilir.
Bir ilişkiye başladık peki onu nasıl sürdüreceğiz? Ortaya çıkan problemlerin üstesinden nasıl geleceğiz?
İlişkilerde yaşama benzer ve süprizlerle doludur. Ne zaman nerede ne olacak bilemeyiz. İki insanın bir araya geldiği karşılıklı ihtiyaçların ortaya çıktığı ilişki kavramı bugün birçok çift arasında sağlıksız bir şekilde sonlanan durum haline dönüşüyor. Kişiler ilişkileri başlatan ve bitiren sebeplerle ilgilenmek yerine ‘’Ben haklıyım, benim suçum yok’’ gibi yargılara varıp ilişkiyi kolayca noktalayabiliyor. Sağlıksız biten bir ilişki diğer başlayacak olan ilişkiyi de temelinden sarsıyor ve öğrenilen bütün davranış kalıplarını diğer ilişkiye yansıtarak aynı döngüyü kendimize yaşatırken buluyoruz. Bugün son biten ilişkilerinize bakın sizce de hep aynı döngü değil mi?
Her ilişkinin dinamiği ayrıdır. Ancak genel olan birkaç problem tüm ilişkilerde hemen hemen görülür. Bu yazımızda ilişkiyi sürdürürken takıldığımız ve aşamadığımız noktalara değineceğiz. Bütün çiftlere temel sorunun ne olduğu sorulduğunda büyük oranda sessiz kalırlar. İlişki içerisinde ki sorunlara iki tarafta duyarsız kalarak ilişkinin bitmesine karar verirler. Oysa ki temel sorunlara inilse ilişki içerisinde ki farkındalık artar ve sorunların çözümü için adım atılır. İlk olarak bir ilişkide en büyük problemlerden biri iletişimsizliktir. İletişim becerilerini geliştirmek çiftler arasında güvenli bağlanmayı sağlayan en temel ögelerden biridir. Bu beceriyi kazanmak için kendiniz çaba gösterebilir veya bir uzmandan destek alabilirsiniz
İletişimin olmadığı bir ilişki bütün tehlikelere açıktır. Yazıda bahsedeceğimiz konular bir ilişki de iletişimsizliğin nelere sebep olabileceğine örnek niteliktedir
İlişki normal seyrinde ilerlerken partnerler arasında bir takım konuşmalar başlar. ”İlişkimiz eskiden böyle değildi, sen çok değiştin, benimle eskisi gibi ilgilenmiyorsun” gibi cümleler sıklıkla tekrar eder. Peki neden? Diğer yazımızda da bahsettiğimiz gibi: ‘’şemalarımız.’’ Devreye yıkıcı şemalar girdiği zaman bu gibi sözler kolayca ilişkiyi çıkmaza götürebilir. Sürekli olarak kişinin şeması ”ben eksiğim, ben sevilmez bir insanım” gibi çağrılarda bulunduğu için ilişki de o noktaya doğru gider ve kişiler genellikle kehaneti gerçekleştirip birbirlerinden ayrılmaya karar verirler.
Bir diğer konu kaybetme korkusudur. İlişki içerisinde partnerler birbirlerine bu durumu ifade etmese de içlerinde bu korkuyu taşırlar. İlişkiyi doğrudan etkileyen bir durumdur. Akıllarından sürekli ayrılık senaryoları geçer ve ilişkinin biteceğine dair kuvvetli bir inanç taşırlar. Bu inanç gitgide büyür ve kişiyi zehirlemeye başlar. Hareketleri hırçınlaşır, az konuşmaya başlar, mutsuzdur ama bir sebep söyleyemez bu ve benzer durumlar yaşanır. İlişki içerisinde kendinizin farkında olun ilişkide istek ve ihtiyaçlarınızı karşı tarafa belirtin. Böyle yapılmadığı zaman karşı taraf bir türlü ne istediğinizi anlamaz ve hareketlerinizi anlamsız bulur. Bir ilişki korkuyla değil sevgiyle büyüyüp gelişebilir. Partnerinize; ”ben seninle vakit geçirmek istiyorum, bu etkinliği yapalım mı, şunları yapmayalım” gibi cümlelerle isteklerinizi açıkça belirtin ve kaybetme korkunuzun ilişkinizin önüne geçmesine izin vermeyin.
İlişkiyi sürdürürken karşımıza çıkan bir diğer önemli konu ise herkesin çok muzdarip olduğu -kıskançlık.- Kıskançlık, ilişkinin en kötü düşmanlarından birisidir. Kıskançlık beraberinde öfke, değersizlik, mutsuzluk, yalnızlık ve çaresizlik gibi duyguları da yaşatır. Kıskançlık insanın doğasında olan bir duygu diyebiliriz ancak kıskanan kişi de kıskanılan kişide o ilişkide mutsuz olduğu için bu duygunuzu yenmek her iki tarafında görevlerindendir. Kıskançlığın sebeplerine bakıldığında çocukluğun da ihanete uğramış, terk edilmiş, reddedilmiş, düş kırıklığına uğramış, küçük düşürülmüş kişilerin veya kendisini yetersiz ve değersiz gören ya da değerlilik duyguları dış etkilerden çok kolay etkilenen kişilerin kıskanç oldukları gözlemlenmiştir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi kişinin sevdiği insanı kaybetme korkusunun ve kendine olan güvensizliğinin sonucunda ortaya çıkan bir duygudur kıskançlık. İlişkinizde olumlu şeylere yatırım yapmak yerine bütün enerjinizi küserek, ilişkiyi keserek ya da tehdit ederek geçirirseniz partnerinizi kendinizden uzaklaştırmış olursunuz.
İlişki içerisinde yaşanabilecek olan temel duygulara yazımızda yer verdik. Son olarak bir soruyla yazıyı bitirelim. Bir ilişkiniz var ve hiç terk edilme korkusu yaşamıyorsunuz. Böyle bir ilişkiniz olsa neleri daha farklı yapardınız? Bu korku sizi nasıl yönlendiriyor? Partnerinize farklı mı davranırdınız? Bu soruları lütfen sessiz bir ortamda düşünün. Bu çalışma; ilişkilerinizde kaybetme korkusuyla yaptığınız yanlışları veya fazla fedakarlıkları gözden geçirmeniz amacıyla sizlere yarar sağlayacaktır.
Psikoterapist Seher Büşra CEYLAN